31 Ağustos 2007 Cuma
Doğanın şifa kaynağı "Değerli Taşlar"
DOĞAL TAŞLARIN OLUŞUMU
Yaşam kaynağımız ışık varlığını madde ve enerjinin birbirine dönüştürerek tezaruhatını sağlar.
Madde hidrojen ve karbon gibi elementlerden, elementler atomlardan, atomlar proton ve netronlardan ve hepsi evrenin yapı taşı sayılan nötrino parçacıklardan (dalgalardan) oluşur. Evrenin hammaddesi enerji dalgasıdır.
Tüm madde ve varlıkları oluşturan temel yapıtaşı saf bir ENERJİ olduğuna göre aslında evrende “ CANSIZ” hiçbir şey yoktur. Her bir atom ve moleküller kendine ait ışık radyasyonu, ısı ve renge sahiptir.
Bizler beş duyumuz ile maddenin varlığını algılarız, maddesi olmayan bir şeyi göremeyiz ve algılayamayız. Gördüğümüz, dokunduğumuz kütlesi olan madde; enerjinin düşük frekansta titreşimidir. Enerji frekansı titreşim hızı yükseldikçe bizler tarafından görülmezi duyulmaz ve dokunulmaz hale gelir.
Doğada, atomlar bir araya gelerek mineralleri oluştururlar. Mineraller doğal haliyle cansız, katı bir görünüme ve kimyasal özellikler gösteren geometrik bir içyapıya sahiptir. Minerallerin titreşimi yaşayan her şeyde en düşük düzeyde mevcuttur. Bu mineraller yerkürede her formda yaşayan canlının büyümesini ve gelişimi sağlar. Mineral gruplar doğal olarak yerkabuğunun temel katı kısmını teşkil eden kayaları ve değerli taşları oluştururlar.
YAŞAM BİR TİTREŞİMDİR
Her insan, her bitki, her hayvan ve her mineral kendine has forma ve titreşime sahiptir. Bizim sahip olduğumuz titreşimler diğer titreşimlerle değişmez etkileşim içindedir.
Günümüzde şifa amaçlı kullanılan Taş Terimi bütünüyle mineralleri, değerli taşları ve kayaları kapsamaktadır. Tüm kristaller insanla ortak niteliğe, nota’ya ve sese sahiptirler.
Kristaller milyonlarca yıl süren bir zaman diliminde oluşurlar, her biri oluşum süresi içinde kendisine ait tınlaşım ve titreşime sahiptir. Toprak ananın elementlerinden yaratıldıklarından, toprağın koruyucu, güçlendirici ve besleyici enerjilerini birleştirir ve ışığı en doğal renkleriyle yansıtırlar. Kristaller ilk olarak Atlantis döneminde ve çok eski zamandan beri ise Mısır’da öğretim ve şifa amaçlı kullanılmıştır.
Birçok değerli taş geçmiş uygarlıklardan günümüze sadece güzellikleri için değil aynı zamanda şifa ve ahenk yaratmak için kullanılmıştır. Kristaller, dengesiz enerjileri dağıtma, enerji dengesi oluşturma ve enerjiyi daha yüksek frekanslara çıkarma niteliklerine sahiptirler.
Fiziksel yapılarıyla canlılık kazandırır ayrıca onarıcı ve oluşturucu özelliklere sahiptir, fiziksel ve zihinsel ve duygusal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır ve birçok hastalığı iyileştirmektedir.
Hastalıklar olumsuz düşüncelerden, vücuttaki enerji dengesizliklerinden, blokajlardan ve birçok sebebe bağlı olarak kapanmış olan çakraların açık olmamasından dolayı oluşmaktadır.
Bir kristalin sahip olduğu enerjinin gücü, kişinin kendi enerji alanını etkilemesi ile kişideki bloke olmuş ve hastalığa yol açan enerjiyi temizlenmesinde ve kişinin enerjisinin dengelenmesine yardımcı olur.
Doğal taşlar ayrıca şans getirmesi amacıyla da kullanılmaktadır.
Her kristalin kendine özgü bir özelliği vardır ve özelliklerine göre tedavi edici niteliğe sahiptir.
Özelliklerine göre; olumsuz duygu, düşünce ve inançlardan arınmak, ayrıca yeni düşünceleri oluşturmak, yaratmak ve ruhsal gelişime yardım ederler.
KRİSTALLER ve DEĞERLİ TAŞLAR ;
Çakraları dengelemek, zihinsel yetenekleri geliştirmek, fiziksel bedeni iyileştirmek, sezgileri güçlendirmek, pozitif enerjiyi çekmek ve ruhsal gelişime yardımcı olmak gibi birçok yönden şifa vericidir. Onarıcı özelliğe sahip taşlar enerji yaymaktan çok toplayıp güçlendirirler, oluşturma özelliğine sahip taşlar ise canlılık ve olumlu duygu etkisi yaratır.
Oluşturma sürecinde birkaç taş bir arada kullanılabilir ve etkileri çoğaltılabilir ancak bu taşların birbirleriyle uyum içinde olmaları gerekmektedir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder